Bir roman, Sokak Kitapları Yayıncılıktan katılıyor aramıza, yazarı Uğur Can Dural. Hikaye aşağıda kendini şöyle anlatıyor, okumak isteyenlere bir kılavuz olması dileğiyle, iyi okumalar.
“Beş yaşındaki bir kız çocuğunun aklı mutlu olmaktan başka neye yetebilirdi ki? Babası sakal tıraşı
olurken onu seyretmekten mutluluk duyan GECE, anne ve babasının şiddetli kavgalarından sonra
babasının hiç sakal tıraşı olmadığını fark eder. Günler GECE’nin gözleri önünde , annesinin harab
oluşu, gözyaşları ve hıçkırık sesleri ile geçmektedir. GECE olanlara anlam veremezken her gün yeni bir
rüyaya uyanmaya başlar. Her rüya beş yaşındaki GECE’yi anlamsızlığa sürüklemektedir derken
babasının günden güne uzayan sakalında bir nefreti büyüten GECE, rüyasında babasını sakal tıraşı
ederse annesi ile barışacaklarını ve eskisinden daha mutlu olacaklarını görür. Hiçbir şeyden haberi
olmayan beş yaşındaki bu kız çocuğunun tek isteği mutlu olmak ve annesinin daha fazla
üzülmemesidir. Gün ağarmadan hemen önce bu rüya ile uyanan GECE, babası sakal tıraşı olurken
onu izleyerek edindiği tecrübeden yola çıkar ve sızmış olan babasının yanına gider. Babasını sakal
tıraşı etmek için uğraşır. Zor olacaktır beş yaşında olmasına rağmen titreyen elleri bunu belli
etmektedir. BABA ve KAN ; Beş yaşında mutlu olmak için yaptığı bir hatanın gelecekte kendisine
neler getireceğinden habersiz bir kız.
BABA ve KAN; Yaptığı hata üzerinden yirmi iki yıl geçmiştir, her şey aynı seyrinde ilerlerken doğum
gününde hayali karakterler ile tanışan GECE aşka, ölümlere ve sancılı bir yaşama bulaşmıştır. Beş
yaşındaki o güçlü kız geçmişin izlerini beraberinde geleceğe sürüklemiştir.
BABA ve KAN; Hala seviyorum seni baba, sakal tıraşı edecek kadar. Katil olacak kadar seviyorum.
BABA ve KAN; Yeterince sancılı bir yaşama bulaşmış olan GECE, kimsede bir iz bırakmak istemezken
karşısına çıkan yüzü façalı adama karşı koyabilecek mi? Yoksa yaşadıklarına rağmen kendine bir şans
daha verecek mi?
Baba ve Kan bu bir kavga, geçmişin izlerini ellerinde taşıyan GECE’nin hikayesi.”